
Hatırlatma
Kullandığınız cihaza bağlı olarak (mobil, tablet, bilgisayar) yazının yan tarafında veya altında yer alan bölüm isimlerine tıklayarak bölümler arasında hızlıca gezinebilirsiniz.
Yazının altında yer alan paylaşma kutusundaki bağlantılara tıklayıp bulunduğunuz bölümü sosyal medyada paylaşın, sevdiklerinizle birlikte yeni âlemleri keşfedin.
Son Başlangıç
Biri atının üzerinde diğeri birkaç boy mesafe ötede ayakta duran iki kişinin bakışları olağanüstü bir olaya tanıklık ediyormuşçasına yöneldikleri boşluğa takılıp kalmıştı. Ötelerden gelen ve bir devin yeri titretmekle kalmayıp üzerindekileri havalandırıp yere çakacak derecede sert adımlarının gümbürtüsünü andıran sesler onların bulunduğu noktada âdeta duyulmuyor ya da onlar tarafından duyulmuyor, aksine neredeyse nefes alışları duyulabiliyordu. Bir son mu yoksa bir başlangıç mı olduğu ve ne zaman bozulacağı belirsiz olan bu sessizliği bozan atlı oldu.
“Shitlern…”
Ama sessizlik bozulmamıştı doğrusu. Başka gözlerin boşluktan başka bir şey göremeyecekleri noktaya dikili kalmış gözlere bir süre daha eşlik etti sessizlik. Onların görebildiği bir şeyler mi vardı yoksa o noktaya dikilip kalan bakışlar söyleyecek bir şey bulmak için bir bahane ya da söylenecekleri geciktirmek için kullanılan bir araç mıydı kestirmek zordu. Bir süre daha devam eden sessizlikten sonra başını ve bakışını diğerine çevirirken söze giren atlı oldu yine sessizliği bozan.
“Ben bile şaşırdım bu olanın benim için bu kadar etkisiz oluşuna. Zerre miktarınca olsa bile bir kayıp hissi uyandırmasını beklerdim ama yok. Nazin’den sonra bu anın gelişinin de fazla sürmeyeceğini biliyordum ama öncesinin de sonrasının da hepsinin toplamının da bu kadar anlamsız ve etkisiz kalacağını hiç düşünmemiştim. Gerçi hiçbir zaman düşünmeye itecek bir anlam da yüklemediğim için düşünmemiştim ama sonuçta anlamsızlığın bu kadarına şaşırdım işte.”
“Ben şaşırmadım. Senin üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini düşünmüş olsaydım eğer tam da böyle olmasını beklerdim.”
“Beni benden daha iyi tanıdığını söylemek istiyorsun öyle mi, Kalfa?”
“Elbette ki hayır, Usta. Senin için değerli olması beklenilenlerin neredeyse tümünün senin için hiçbir değeri olmadığını bilecek kadar biliyorum seni sadece.”
“Ahh, her ne kadar bildiklerinin doğru olup olmadığı belli olmasa da doğru bildiğini söylemekten şaşmayan dilin gösterdi kendini yine. Benim hislerimin varlığı ya da yokluğu neyi değiştirir ki!”
“Haklısın Usta, bir şey değiştirmezdi sanırım ama yine de kendime sormadan edemiyorum. Olanları geçtim, olacakların olması gerçekten gerekli mi? Böyle mi olması gerekiyor? Başka bir yolu yok mu? Belki de o hislerin oluşu bu sorulara verilecek yanıtları etkileyebilirdi diye düşündüm bir an için sanırım.”
Ancak duyulabilir bir ses tonuyla hafifçe güldü atlı. Bakışları sanki onu alıp o anın ve mekânın dışına alıp götürmüştü kısa bir süreliğine.
“Ah senin bu düşünmelerin… Biliyor musun sana olan düşkünlüğümün birincil nedeniydi bu düşünmelerin.”
“Yanılıyorsam düzelt Usta, düşkünlüğünün sonunun gelişi de düşünmelerim demiştin.”
“Yanılmıyorsun, hayır, kesinlikle yanılmıyorsun. Kalfa, sen düşündüğün şekilde düşünmede ısrar edince karşılaşılacak sonun nasıl olacağını düşünüyordun?”
“Düşünmüyordum, hiç düşünmedim. Hâlâ da düşünmüyorum. Olması gerekenden yüz çevirdiğinde körü körüne peşine takılıp sana itaat etmemi beklemiyordun değil mi Usta?”
“Bekliyordum. Peşime takılmak ve itaat etmek konumlarımız itibarıyla senin görevindi Kalfa. Lâkin beklediğim bu doğal olarak olması gerekenler değildi. Özüne dönmeni ve özüne sadık kalmanı bekliyordum. Sen sadece bana değil özüne de ihanet ettin. Her başlangıcın bir sonu var, ihanetine bir son verme vakti gelmedi mi?”
“Ben olması gerekene sadık kaldım, sen görevine ihanet ettin Usta. Benden daha iyi biliyorsun henüz çok geç olmadığını. Her başlangıcın bir son her sonun da bir başlangıç olduğunu senden öğrendim. Yanlış başlangıca bir son verme vakti gelmedi mi? İnadından vazgeçmeyecek misin Ustam?”
“Doğru söyledin, an gelene kadar hiçbir zaman geç değildir. Özüne dönmen, olman gereken yerde yerini alman için son şans olan o an vurmak üzere. İnadından vazgeçmeyecek misin Kalfam?”
Dönüşü olmayan an gerçekten de gelmişti artık. Geri adım atmayacakları hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde belli olan iki çift gözün birbirine kilitlenmesiyle ortam bir kez daha yeri titreten gümlemeleri tekrardan duyulmaz kılan bir sessizliğe gömüldü.